Burada büyük araçlar için geçiş yoktur.
- There is no passage for big vehicles here.
Azınlık partisi, faturaların geçişini engellemek için son çabayı sarfetti.
- The minority party made a last-ditch effort to block passage of the bills.
Gizli bir geçit bulduk.
- We discovered a secret passageway.
Zihnimde çocukluğuma açılan gizli bir geçit var.
- There is a secret passageway in my mind leading to my childhood.
Bu parçayı okuyup Japonca'ya çevir.
- Read this passage and translate it into Japanese.
Aşağıdaki parça iyi bilinen bir fabldan bir alıntıdır.
- The following passage is a quotation from a well-known fable.
Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.
- They fled through a secret passageway.