a section of a brokerage firm used for receiving and disbursing funds

listen to the pronunciation of a section of a brokerage firm used for receiving and disbursing funds
İngilizce - Türkçe

a section of a brokerage firm used for receiving and disbursing funds teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

cage
kafes

Aslan kafesinden dışarı çıkmak için mücadele etti. - The lion struggled to get out of his cage.

Bu kafes telden yapılmıştır. - This cage is made of wire.

cage
{i} asansör
cage
{i} kuş kafesi

Kuş kafesin içine uçtu. - The bird flew into the cage.

Onun bir kuş kafesi gibi olduğunu düşündü. - He thought that it was like a bird cage.

cage
{i} buz hokeyi kalesi
cage
{i} asansör kabini
cage
{f} kafeslemek
cage
{f} kafese koymak
cage
(İnşaat) (bearing) kafes (rulman)
cage
{f} buz hokeyinde sayı yapmak
cage
{i} sayı
cage
kafes,v.kafese koy: n.kafes
cage
{i} hapishane

Şarkıcıyı hapishaneye koyabilirsin, ama şarkıyı değil. - You can cage the singer but not the song.

cage
{i} (inşaatlarda) iskele
cage
iskele kafese kapamak
cage
{f} kafese koy

Kuşları kafese koymayı reddediyorum. - I refuse to cage birds.

Hayvanları kafese koyun. - Put the animals into the cage.

cage
kafese kapamak
cage
düşerge
cage
{i} kodes
cage
{i} esir kampı
İngilizce - İngilizce
cage
a section of a brokerage firm used for receiving and disbursing funds

    Heceleme

    a sec·tion of a bro·ker·age firm used for re·cei·ving and dis·burs·ing funds

    Türkçe nasıl söylenir

    ı sekşın ıv ı brōkrîc fırm yuzd fôr risivîng ınd dîsbırsîng fʌndz

    Telaffuz

    /ə ˈseksʜən əv ə ˈbrōkrəʤ ˈfərm ˈyo͞ozd ˈfôr rēˈsēvəɴɢ ənd dəsˈbərsəɴɢ ˈfəndz/ /ə ˈsɛkʃən əv ə ˈbroʊkrɪʤ ˈfɜrm ˈjuːzd ˈfɔːr riːˈsiːvɪŋ ənd dɪsˈbɜrsɪŋ ˈfʌndz/