a score similar to a touchdown in the game of scuffleball, worth four points

listen to the pronunciation of a score similar to a touchdown in the game of scuffleball, worth four points
İngilizce - Türkçe

a score similar to a touchdown in the game of scuffleball, worth four points teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

finish
itmam etmek
finish
(Teknik,Tekstil) aprelemek
finish
(Teknik,Tekstil) apre
finish
(Tekstil) çile
finish
bozmak
finish
son

İşini bitirdikten birkaç dakika sonra, o yatmaya gitti. - A few minutes after he finished his work, he went to bed.

Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım. - I will study abroad when I have finished school.

finish
bitiş

Bitiş çizgisini en son geçen oydu. - She was the last to cross the finishing line.

Orada Akai onlara katılır ve bu bitiş çizgisinin önünde herkese açık bir yarışma olur. - There Akai joins them and it becomes a free-for-all in front of the finish line.

finish
bitirmek

Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız. - It is utterly impossible to finish the work within a month.

Tom evi bitirmek için ne kadar çok paraya ihtiyacı olacağını hesaplıyor. - Tom is estimating how much money he'll need to finish the house.

finish
{f} bitmek

Burada işimiz neredeyse bitmek üzere. - We're just about finished here.

Raporla işim bitmek üzere. - I'm just about finished with the report.

finish
{f} k.dili. bitirmek
finish
{f} sona ermek
finish
{i} son kat boya
finish
{f} sonuçlanmak
finish
telef etmek
finish
rötuş

Birkaç son rötuş eklerim. - I add a few finishing touches.

Son rötuşları ekleyeceğim. - I'll add the finishing touches.

finish
dili yok etmek
finish
{f} k.dili. öldürmek, işini bitirmek
finish
(isim) son, bitiş, sona erme, kusursuzluk, mükemmellik, tamamlama, son kat boya, cila
finish
{f} mükemmelleştirmek
İngilizce - İngilizce
finish
a score similar to a touchdown in the game of scuffleball, worth four points