a scheduled part of a calendar year spent in a specific activity

listen to the pronunciation of a scheduled part of a calendar year spent in a specific activity
İngilizce - Türkçe

a scheduled part of a calendar year spent in a specific activity teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

year
sene

Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir. - This is the hotel where we stayed last year.

Babası geçen sene ölmüş. - His father died last year.

year
{i} yıl

İki yılda ilk kez bir film izledim. - I saw a movie for the first time in two years.

O üç yıldır Japonya'da. - He has been in Japan for three years.

year
{i} yaş

Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı. - When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.

Benim babam sadece on beş yaşında. - My father is only fifteen years old.

year
her zaman

Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir! - With a microwave oven like this, it's always New Year's Eve!

Her zaman gelecek yıl vardır. - There's always next year.

year
daima

Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra. - The Russians copy the French ways, but always fifty years later.

year
bir gezegenin güneş etrafinda döndüğü müddet
year
ihtiyarlık
year
zaman

On yıl uzun bir zamandır. - Ten years is a long time.

Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı. - We had a lot of snow about this time last year.

year
year after year her sene
year
year in year out seneden seneye daima
year
(Askeri) yıl Z

Tom geçen yıl zor günler geçirdi. - Tom had a rough time last year.

Gelecek yıl zor olacak. - Next year will be tough.

year
year by year seneden seneye
year
a year and a daybir sene bir gün
İngilizce - İngilizce
year
a scheduled part of a calendar year spent in a specific activity

    Heceleme

    a scheduled part of a cal·en·dar year spent in a spe·cif·ic ac·ti·vi·ty

    Türkçe nasıl söylenir

    ı skeculd pärt ıv ı kälındır yîr spent în ı spısîfîk äktîvıti

    Telaffuz

    /ə ˈskeʤo͞old ˈpärt əv ə ˈkaləndər ˈyər ˈspent ən ə spəˈsəfək akˈtəvətē/ /ə ˈskɛʤuːld ˈpɑːrt əv ə ˈkæləndɜr ˈjɪr ˈspɛnt ɪn ə spəˈsɪfɪk ækˈtɪvətiː/