Plajdaki kum beyazdı.
- The sand on the beach was white.
Onlar plaja gittiler.
- They went to the beach.
Tom ve arkadaşları sahilde oturdu ve erkek çocuklarının yüzmesini izledi.
- Tom and his friends sat on the beach and watched the boys swimming.
Akşam yemeğinden sonra, sahilde bir yürüyüş yaparım.
- After dinner, I take a walk on the beach.
Polonya'nın bütün Baltık kıyıları kumsallardan oluşur.
- The whole Baltic coast of Poland is made up of sandy beaches.
Fransız Rivierası kıyısının çok güzel plajları vardır.
- The coast of the French Riviera has very beautiful beaches.