İngilizce - Türkçe
a salary, share, approbation, abatement teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- allowance
- ödenek
Onlar her ay 247.32 euroluk bir ödenek alırlar.
-They receive an allowance every month which is €247.32.
- allowance
- izin
- allowance
- {i} hesaba katma
Onun deneyimsizliğini hesaba katmalısın.
-You must make allowance for his inexperience.
Onun tecrübe eksikliğini hesaba katmalısın.
-You must make allowance for his lack of experience.
- allowance
- (Mekanik) pay
- allowance
- (Politika, Siyaset) harcırah
- allowance
- (Ticaret) ayırma
- allowance
- müsade
- allowance
- cep harçlığı
Cep harçlığını yararsız şeylere harcama.
-Don't waste your allowance on useless things.
- allowance
- tolerans
- allowance
- tahsisat
- allowance
- sağlanan para
- allowance
- yedek pay
- allowance
- itiraf
- allowance
- karşılık
- allowance
- (İnşaat) boşluk, tolerans
- allowance
- tenzilât
- allowance
- harçlık bağlamak
- allowance
- haftalık vb
- allowance
- kabul
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a salary, share, approbation, abatement teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {n} allowance
a salary, share, approbation, abatement
Heceleme
a salary, share, approbation, a·bate·mentTelaffuz
Resimler
Geçmiş
Favoriler