Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.
- God provides the wind, but man must raise the sails.
Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım.
- After the wind has stopped, let's sail the boat off to the open sea.
Gemi öğleyin hareket edecektir.
- The ship will set sail at noon.
Bu gemi sefere çıkmak üzeredir.
- The ship is about to set sail.
Tom'la deniz yolculuğuna gitmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I'm really looking forward to going sailing with Tom.
Bütün yelkenler indirildi.
- All the sails were taken down.
O teknenin güzel yelkenleri var.
- That boat has pretty sails.