İstediğim bir kelime işlemcisidir.
- What I want is a word processor.
Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.
- This computer has a Pentium processor.
Modern tıbbın ilerlemesi uzun bir süreçti.
- The advancement of modern medicine was a long process.
En iyi çözüm yolu sadece, deneme-yanılma yöntemi ile bulunabilir.
- The best solution can only be found by a process of trial and error.
Bu süreçte biz özne miyiz, yoksa nesne miyiz?
- Are we subjects or objects in this process?
Demokratik fikirlerin o ülkeye tanıtılması yavaş bir süreç olacak.
- Introducing democratic ideas into that country will be a slow process.
Doğal gıdalardan çok işlenmiş gıdalar yiyoruz.
- We eat more processed food than natural food.
Ben kelime işlemcini kullanmak istiyorum.
- I would like to use your word processor.
Bu çok aşamalı bir süreçtir.
- It is a multi-stage process.
Onu şu anda yapma aşamasındayım.
- I'm in the process of doing that right now.