O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- She worked from morning till night.
Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin.
- You must not smoke till you grow up.
Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı.
- He did not repent of his idleness till he failed in the examination.
Bir ebeveynin sevgisini kendimiz ebeveynler oluncaya kadar asla bilmeyiz.
- We never know the love of a parent till we become parents ourselves.
Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle.
- Ask them to wait till I come.
Sadece ben gelinceye kadar pozisyonunu bozma.
- Just hold your position till I arrive.
Dükkân ne zamana kadar açık?
- When is the store open till?
O zamana kadar her şey olabilir.
- Anything may happen till that time.