Sağanak dün posta dağıtımını geciktirdi.
- The thunderstorm yesterday delayed the delivery of the mail.
Evimin arkasındaki sokak, dağıtım kamyonları için çok dar.
- The street behind my house is too narrow for delivery trucks.
Hastane odasında, beyaz kıyafetler giymiş hemşire ve ebe doğum için hazırlanıyorlardı.
- In the hospital room, the nurse wearing white clothes and the midwife were preparing for the delivery.
Karım doğum yapıyorken benim doğum odasında olmamı gerektiren herhangi bir neden var mı? Eğer 'nafaka' kelimesi senin için bir şey ifade ediyorsa.
- Is there any reason I need to be in the delivery room when my wife is giving birth? Only if the word 'alimony' means anything to you.
Tom için bir teslimatım var.
- I have a delivery for Tom.
Teslimat için ne kadar beklemeliyim.
- How long do I have to wait for delivery?