Evimin arkasındaki sokak, dağıtım kamyonları için çok dar.
- The street behind my house is too narrow for delivery trucks.
Sağanak dün posta dağıtımını geciktirdi.
- The thunderstorm yesterday delayed the delivery of the mail.
O, normal doğumu seçti ve tüm acıya direndi.
- She chose normal delivery and resisted all the pain.
Ben son kez kolay bir doğum yaptım.
- I had an easy delivery last time.
Teslimat için ne kadar beklemeliyim.
- How long do I have to wait for delivery?
Tom için bir teslimatım var.
- I have a delivery for Tom.