a relatively dense layer at the surface of the material

listen to the pronunciation of a relatively dense layer at the surface of the material
İngilizce - Türkçe

a relatively dense layer at the surface of the material teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

skin
{f} soymak
skin
cilt

Tom'un bir cilt rahatsızlığı var. - Tom has a skin condition.

Benim ciddi bir cilt sorunum var. - I have a serious skin problem.

skin
{i} ten

Onları memnun etmek için adını değiştirdin, ama bu ırkçılar ten rengini değiştirmeni de isteyecekler. Yapabilir misin bunu? - You have changed your name to please them, but these racists are gonna also ask you to change the color of your skin. Can you do that?

Islak giysiler tene yapışır. - Wet clothes adhere to the skin.

skin
gön

Vücuda dokunulduğunda, derideki reseptörler beyne endorfin gibi kimyasalların salınmasına neden olan mesajlar gönderir. - When the body is touched, receptors in the skin send messages to the brain causing the release of chemicals such as endorphins.

skin
(Gıda) derisini sıyırmak
skin
kabuk
skin
kabuğunu soymak
skin
pösteki
skin
(Havacılık) Bir hava ya da deniz aracının dış kaplaması, kaporta
skin
{f} kabuğunu
skin
deri ile kaplamak
skin
{i} post
skin
{f} sıyırıp çıkarmak
skin
{i} tulum
skin
derisini soymak
skin
(Tekstil) post, pösteki; deri
skin
{f} sıyırmak; hafif yaralamak: He fell and skinned his knee. Düştü ve dizi sıyrıldı
skin
(isim) deri, cilt, ten, post, kabuk, zar, tulum, kaplama, dazlak, cimri
skin
soyup soğana çevirmek
İngilizce - İngilizce
skin
a relatively dense layer at the surface of the material

    Heceleme

    a relatively dense lay·er at the sur·face of the ma·te·ri·al

    Türkçe nasıl söylenir

    ı relıtîvli dens leyır ät dhi sırfıs ıv dhi mıtîriıl

    Telaffuz

    /ə ˈrelətəvlē ˈdens ˈlāər ˈat ᴛʜē ˈsərfəs əv ᴛʜē məˈtərēəl/ /ə ˈrɛlətɪvliː ˈdɛns ˈleɪɜr ˈæt ðiː ˈsɜrfəs əv ðiː məˈtɪriːəl/