a rehearsal of a lesson

listen to the pronunciation of a rehearsal of a lesson
İngilizce - Türkçe

a rehearsal of a lesson teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

lecture
{f} ders anlatmak

Bana ders anlatmak zorunda değilsin. - You don't have to lecture me.

lecture
konferans vermek
lecture
{i} ders

Ders iki bölümden oluşuyor; biri teorik, diğeri pratik. - The lecture is composed by two parts, one theoretical, the other practical.

Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim. - I advise you to be careful in making notes for the lecture.

lecture
fırça atmak
lecture
{f} ders ver

Profesör, Orta Doğu üzerine bir ders verdi. - The professor gave a lecture on the Middle East.

Bilimci evrenin yapısı üzerine bir ders verdi. - The scientist gave a lecture on the structure of the universe.

lecture
paylama
lecture
azarlamak
lecture
ders vermek
lecture
(birdemde) ders
lecture
niversitede ders vermek
lecture
(isim) konferans, ders, uzun öğüt, uyarı, azar
lecture
okutman

Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım. - Specifically, I'm a university lecturer.

Sadece örgütlenmemiş okutmanlardan nefret etmiyor musunuz? - Don't you just hate unorganized lecturers?

lecture
{i} (üniversitede) ders
lecture
{i} konferans, konuşma
lecture
belirli bir konu üzerine konuşma
lecture
tekdir etmek azarlamak
lecture
lecture shipokutmanlık
lecture
umumi ders
lecture
paylama/konferans
İngilizce - İngilizce
lecture
a rehearsal of a lesson

    Heceleme

    a re·hears·al of a les·son

    Türkçe nasıl söylenir

    ı rihırsıl ıv ı lesın

    Telaffuz

    /ə rēˈhərsəl əv ə ˈlesən/ /ə riːˈhɜrsəl əv ə ˈlɛsən/