a reference to an object or structure that can be stored in a variable

listen to the pronunciation of a reference to an object or structure that can be stored in a variable
İngilizce - Türkçe

a reference to an object or structure that can be stored in a variable teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

handle
{f} işlemek
handle
{i} kol

Kapıya yeni bir kol taktım. - I put a new handle to the door.

Bu araba kolay kullanılır. - This car handles well.

handle
{f} başa çıkmak

Bıktım artık. Bugün bütün yaptığım şikayetlerle başa çıkmak. - I've had it. All I've done today is handle complaints.

Onunla başa çıkmak zorunda kalacaksın. - You'll have to handle it.

handle
{f} geçinmek

Tom'la geçinmek kolaydır. - Tom is easy to handle.

handle
(Tekstil) (işte) kullanmak
handle
tutma yeri
handle
(Tekstil) manivela
handle
tanıtıcı
handle
kapı kolu
handle
kontrol altında tutmak
handle
ellemek

Bunu çocuk eldivenleri ile ellemek zorunda kaldık. - We've got to handle this with kid gloves.

handle
kabza
handle
{f} ele al

Sorunu yapma yöntemini bildiğim tek yolla ele aldım. - I handled the problem the only way I knew how.

Tom durumu daha farklı şekilde ele almalıydı. - Tom should have handled the situation differently.

handle
halletmek

İnsan gücü eksikliği nedeniyle, biz bu görevi halletmek için beklentilerden daha fazla zamana ihtiyacım var. - Due to lack of manpower, we need more time than expectations to handle this task.

handle
{f} eline almak
handle
{i} tutacak
handle
{f} meşgul olmak

Bununla tek başına meşgul olmak zorundasın. - You'll have to handle this by yourself.

handle
{i} çıkar yol
handle
{i} imkân

Tek başıma bununla başa çıkabilmemin imkanı yok. - There's no way I can handle this by myself.

handle
{f} ele gelmek
İngilizce - İngilizce
handle

This article describes how to find the module name from the window handle.

a reference to an object or structure that can be stored in a variable

    Heceleme

    a re·fer·ence to an ob·ject or struc·ture that Can be stored in a va·ri·a·ble

    Türkçe nasıl söylenir

    ı refrıns tı ın ıbcekt ır strʌkçır dhıt kın bi stôrd în ı veriıbıl

    Telaffuz

    /ə ˈrefrəns tə ən əbˈʤekt ər ˈstrəkʧər ᴛʜət kən bē ˈstôrd ən ə ˈverēəbəl/ /ə ˈrɛfrəns tə ən əbˈʤɛkt ɜr ˈstrʌkʧɜr ðət kən biː ˈstɔːrd ɪn ə ˈvɛriːəbəl/