Onun sağlığı çökmeye başladı.
- His health has begun to decline.
Romalılar, imparatorluklarının çökmesini istemediler; ama yaptılar.
- Romans did not want their empire to decline; but it did.
Biz hepimiz fiyatların düşmesini istiyoruz.
- All of us want prices to decline.
Ev fiyatları düşmeye devam etti.
- Home prices have continued to decline.
Onun teklifini geri çevirmek zorunda kaldım.
- I had to decline his offer.
Onun davetini çevirmek onun kabalığı.
- It is very impolite of him to decline her invitation.
It is also pertinent to note that the current obvious decline in work on holarctic hepatics most surely reflects a current obsession with cataloging and with nomenclature of the organisms—as divorced from their study as living entities.