Sokakta dolaşıyordum.
- I was strolling down the avenue.
Tom ve Mary birlikte çevreyi dolaştı.
- Tom and Mary took a stroll together.
Bir sürü gezinti yapabiliriz.
- We can do lots of strolling.
Bir akşam gezintisi için dışarı çıkalım.
- Let's go out for an evening stroll.