Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a railroad; a railway

listen to the pronunciation of a railroad; a railway
İngilizce - Türkçe

a railroad; a railway teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

rail
{f} ray döşemek
rail
hırlamak
rail
ray

Tom her sabah işe giderken demiryolu raylarını geçer. - Tom crosses the railroad tracks every morning on his way to work.

Ray, metal ya da tahtadan yapılmış ince ve uzun bir şeydir. Örneğin, trenler ray üzerinde gider, bu yüzden ona demir yolu treni diyoruz. - A rail is a piece of metal or wood which is long and thin. For example, a train runs on rails, which is why we call it a railway train.

rail
parmaklıkla kapatmak
rail
demiryolu

Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir. - The new railway is not completed yet.

Demiryolu işçileri yarın greve gidiyorlar. - The railroad workers are going on walkout tomorrow.

rail
şov(mek)
rail
{i} korkuluk

Sonra korkuluk yol verdi. - Then the railing gave way.

Tom korkulukta kendini desteklemek zorunda kaldı. - Tom had to support himself on the railing.

rail
demiryolu ile taşımak
rail
{i} trabzan
rail
{f} parmaklıkla çevirmek
rail
{i} d.y
rail
(isim) ray, demiryolu, tırabzan, trabzan, parmaklık, korkuluk, sutavuğu
rail
dırlanmak
rail
{i} (tahta parmaklıktaki yatay) sırık
rail
{f} sövüp saymak
rail
{f} dil uzatmak
rail
{i} küpeşte; tırabzan küpeştesi, merdiven küpeştesi; parmaklık küpeştesi
rail
{f} yakınmak
İngilizce - İngilizce
rail