a radar term for a single pulse of radio energy

listen to the pronunciation of a radar term for a single pulse of radio energy
İngilizce - Türkçe

a radar term for a single pulse of radio energy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

burst
{i} patlama

Biz patlama duyduk ve evin tutuştuğunu gördük. - We heard the explosion and saw the house burst into flames.

Su basıncı borunun patlamasına neden oldu. - The water pressure caused the pipe to burst.

burst
(Çevre) hızlanma
burst
boşanmak göz yaşı
burst
patlayış
burst
(Bilgisayar) kağıt ayırma
burst
{f} patla

Onların hepsi gülmekten patladılar. - They all burst out laughing.

Su boruları dondu ve sonra patladı. - The water pipes froze and then burst.

burst
kağıt ayırmak
burst
{f} aniden açmak
burst
{f} patlak vermek
burst
{i} patlama, çatlama
burst
{f} fırlamak
burst
birde

Tom birden kahkahayı patlattı. - Tom suddenly burst out laughing.

Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı. - Instantly the girl saw her mother, she burst out crying.

burst
(fiil) patlak vermek, patlamak; atılmak, fırlamak; çatlamak, yarılmak; boşanmak (gözyaşı), fışkırmak; infilak etmek, ortaya çıkmak, aniden açmak, had safhaya gelmek
burst
ileri fırlamak
burst
{f} çatlamak
burst
(isim) patlama, infilak, hamle, ileri atılma, atış, açılma, göz önüne serilme
burst
{f} atılmak
burst
{s} patlamış, patlak
burst
bir el silah atımında yapılan atış
burst
{i} hamle
İngilizce - İngilizce
burst
a radar term for a single pulse of radio energy

    Heceleme

    a ra·dar term for a sin·gle pulse of ra·di·o en·er·gy

    Türkçe nasıl söylenir

    ı reydär tırm fôr ı sînggıl pʌls ıv reydiō enırci

    Telaffuz

    /ə ˈrāˌdär ˈtərm ˈfôr ə ˈsəɴɢgəl ˈpəls əv ˈrādēˌō ˈenərʤē/ /ə ˈreɪˌdɑːr ˈtɜrm ˈfɔːr ə ˈsɪŋɡəl ˈpʌls əv ˈreɪdiːˌoʊ ˈɛnɜrʤiː/