Üçüncü dönemde İngilizcemiz var.
- We have English third period.
3. dönemde Fransızca dersimiz var.
- We have French in third period.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Burada kısa bir süre için kalacağım.
- I will stay here for a short period.
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
- Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.
Bu cümlede virgülü bir noktayla değiştiremezsiniz.
- You can't replace the comma with a period in this sentence.
Bir cümlenin sonunda bir nokta olmalı.
- There needs to be a period at the end of a sentence.
Tom seks yapmak istiyordu, ancak Mary adet dönemindeydi.
- Tom wanted sex, but Mary was on her period.
Adet sırasında kendini nasıl hissediyorsun?
- How do you feel during the period?
Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır.
- In this school, a period is fifty minutes long.
Ders saati biter bitmez Tom Mary ile konuşmaya gitti.
- Tom went to talk to Mary as soon as the period ended.