İngilizce - Türkçe
a public teacher or lecturer, one who makes open declaration of faith teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- professor
- profesör
Çok sayıda öğrenci konuştuğu için, profesörün söyleyecek neyi olduğunu anlamak zordu.
-With many students chatting, it was difficult to hear what the professor had to say.
Profesörün bize verdiği problemi çözmeye çalıştık fakat karışık görünüyordu.
-We tried to figure out the problem our professor had given us, but it seemed confusing.
- professor
- (üniversitede) öğretmen
- professor
- (birdemde) öğretmen
- professor
- öğretmen
Onun öğretmeninin adı nedir?
-What's her professor's name?
Öğretmen derslerinde hep kot pantolon ve gömlek giyiyor.
-The professor always teaches in jeans and a shirt.
- professor
- ordinaryüs profesör
- professor
- sözlerle açıklayan veya iddia eden kimse
- professor
- {i} itirafçı
- professor
- profesörlük
- professor
- professorshipordinaryüs profesörlük
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a public teacher or lecturer, one who makes open declaration of faith teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {n} professor
a public teacher or lecturer, one who makes open declaration of faith
Heceleme
a pub·lic teach·er or lecturer, one who makes o·pen dec·la·ra·tion of faithTelaffuz
Resimler
Favoriler