a projection device for viewing an enlarged microimage with the unaided eye

listen to the pronunciation of a projection device for viewing an enlarged microimage with the unaided eye
İngilizce - Türkçe

a projection device for viewing an enlarged microimage with the unaided eye teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

reader
{i} okuyucu

Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi. - The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers.

Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır. - An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.

reader
{i} okur

Bu kitap genç okurların kapasitesi dahilinde. - This book is within the capacity of young readers.

Bilimkurgu okurları varsayımsal senaryolarda ustadırlar. - Sci-fi readers are adept at hypothetical scenarios.

reader
düzeltmen/kitap/okuyucu
reader
doçent
reader
okuma kitabı
reader
{i} doçent [brit.]
reader
{i} eleştirmen
reader
{i} düzeltmen

Tatoeba kullanıcıları dört İdeal tipik gruba ayrılabilir: okuyucular, yazarlar, çevirmenler ve düzeltmenler. - Tatoeba users can be divided into four ideal-typical groups: readers, authors, translators and proofreaders.

reader
{i} okutman
reader
yayımlanacak eserleri eleştiren kimse
reader
{i} antoloji
reader
(Sosyoloji, Toplumbilim) seçki
İngilizce - İngilizce
reader
a projection device for viewing an enlarged microimage with the unaided eye

    Heceleme

    a pro·jec·tion de·vice for view·ing an en·larged microimage with the un·ai·ded eye

    Telaffuz