Tom soğutucudan bir bira aldı ve onu açtı.
- Tom took a beer from the cooler and opened it.
Hapishaneden çıkmanı bekledim.
- I waited for you to get out of prison.
Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
- When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.
- By the time you get out of prison, she'll have been married.
Hapishaneden çıkmanı bekledim.
- I waited for you to get out of prison.
Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı.
- Tom was released from prison last month.
Cezaevi suçluları islah eder mi?
- Does prison reform criminals?
Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.
- The prisoner dug a hole under the prison wall.
Gün daha serin olduğu için bir süveter giymek zorunda kaldım.
- As the day got cooler, I had to put on a sweater.
Daha serin bir günde gitmeliydik.
- We should have gone on a cooler day.
Güneş lekeleri birkaç bin derece daha serin olduğu için çevrelerinden daha koyu görünür.
- Sunspots appear darker than their surroundings because they are a few thousand degrees cooler.
Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.
- After this storm it will be cooler.
It was built, as far as I can discover, because the Cape Argus rightly denounced the overcrowding of the old tronk on the waterfront.
Prison was a harrowing experience for him.
The academy was a prison for many of its students because of its strict teachers.
... and we close the prison at Guantanamo Bay ...
... say once you've served your time, you're done with your prison sentence, with probation, ...