Onların arabalarında önce Irak sonra Fransa diye okunan çıkartmalar vardı.
- They had stickers on their cars reading: First Iraq then France.
Bazı çıkartmalar satın almak istiyorum.
- I'd like to buy some stickers.
Ürün yüksek bir fiyat etiketi taşımaktadır.
- The product carries a high price tag.
Tom fiyat etiketine baktı yeterli parası olmadığının farkına vardı.
- Tom looked at the price tag and realized he didn't have enough money.
Dan etiketi bile kaldırmadı.
- Dan didn't even remove the sticker.
Tanıdığım kimse bir araba için hiç etiket fiyatını ödemedi.
- Nobody I know ever paid sticker price for a car.
Benim için fiyat etiketini çıkarır mısınız?
- Could you take off the price tag for me?
Tom fiyat etiketine baktı yeterli parası olmadığının farkına vardı.
- Tom looked at the price tag and realized he didn't have enough money.