a preliminary election where delegates or nominees are chosen

listen to the pronunciation of a preliminary election where delegates or nominees are chosen
İngilizce - Türkçe

a preliminary election where delegates or nominees are chosen teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

primary
{s} başlıca

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

primary
{s} birincil

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz. - Love for the family is our primary duty.

Birincil doktorun kim? - Who's your primary physician?

primary
{s} ana

Onun dışarı çıkmak için ana nedeni Patty'yi görmekti. - His primary reason for going out was to see Patty.

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

primary
öncelikli

Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir. - My primary concern is your safety.

Nereye gideceğim ve ne göreceğim benim öncelikli ilgilerim. - Where to go and what to see were my primary concerns.

primary
(sıfat) ilk, birinci, baş, başlıca, ana, temel, en başta gelen, birinci derecede, birincil
primary
asıl
primary
ilksel
primary
(Denizbilim) ilkil
primary
baş

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir. - The primary cause of his failure is laziness.

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir. - Honesty is the primary reason for his success.

primary
(İnşaat) ilk, birinci
primary
{s} en önemli, başlıca; temel, ana, asıl: primary problem en
primary
{s} temel

Üniversitedeyken temel odağın neydi? - What was your primary focus while you were in college?

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır. - Electronic news media is our primary source of information.

primary
{i} ana renk

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır. - There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

primary
primer
primary
{s} birinci

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz. - Love for the family is our primary duty.

Güvenlik birincil sorundur. - Safety is the primary concern.

primary
{i} uçucu kanat tüyü
primary
{s} birinci derecede
İngilizce - İngilizce
primary
primary¨
a preliminary election where delegates or nominees are chosen

    Heceleme

    a pre·li·mi·na·ry e·lec·tion where delegates or nominees are cho·sen

    Türkçe nasıl söylenir

    ı prilîmıneri îlekşın hwer delıgıts ır nämıniz ır çōzın

    Telaffuz

    /ə prēˈləməˌnerē əˈleksʜən ˈhwer ˈdeləgəts ər ˌnäməˈnēz ər ˈʧōzən/ /ə priːˈlɪməˌnɛriː ɪˈlɛkʃən ˈhwɛr ˈdɛləɡəts ɜr ˌnɑːməˈniːz ɜr ˈʧoʊzən/