Tom tekerlekli sandalye olmadan gezinemiyor.
- Tom can't get around without a wheelchair.
Dedemin tekerlekli sandalyesini gördün mü?
- Did you see grandpa's wheelchair?
Onun arabasının tekerlekleri yok.
- His car has no wheels.
Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
- Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.