a posture of defense in fencing, and in bayonet and saber exercise

listen to the pronunciation of a posture of defense in fencing, and in bayonet and saber exercise
İngilizce - Türkçe

a posture of defense in fencing, and in bayonet and saber exercise teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

guard
{f} korumak

Altın golemleri hazineyi korumak için kullanılan gardiyanlardır. - Gold golems are guardians used to guard treasure.

guard
{i} nöbetçi

Nöbetçi ayağa kalk diye bağırdı. - On your feet, shouted the guard.

Nöbetçileri nasıl öldürdün? - How did you kill the guards?

guard
koruma

Bazı şirketlerin resepsiyonda resepsiyonist yerine korumaları var. - Some companies have guards at the front desk instead of receptionists.

Yakın koruma altında aylarca orada kaldı. - He remained there for many months under close guard.

guard
(Askeri) müfreze
guard
nöbet

Şimdi nöbet tutacağım. - I'll stand guard now.

İki asker kapıda nöbet tuttu. - Two soldiers kept guard at the gate.

guard
vikaye etmek
guard
gard

Tom bir hapishane gardiyanı. - Tom is a prison guard.

Gardiyanlar Tom'u görmedi. - The guards didn't see Tom.

guard
korunmak
guard
kontrol etmek
guard
koruma görevlisi
guard
koruyucu

Koruyucu meleklere inanırım. - I believe in guardian angels.

Asla koruyucu meleğinin uçabileceğinden daha hızlı sürme. - Never drive faster than your guardian angel can fly.

guard
{i} koruma görevlisi, muhafız; nöbetçi
guard
tetik/savunma/bekçi
guard
bekle mek
guard
denetim altına almak
guard
{f} tutmak (dil)
guard
{f} himaye etmek
guard
(fiil) korumak, gözetmek, himaye etmek, korunmak, tutmak (dil), nöbet tutmak
guard
{i} basketbol gard
İngilizce - İngilizce
guard
a posture of defense in fencing, and in bayonet and saber exercise