İngilizce - Türkçe
a place where two or more bones come together in the body teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- joint
- {s} müşterek
- joint
- fisur
- joint
- lokanta
Dün gece gittiğimiz lokantanın adı nedir?
-What's the name of the joint we went to last night?
Tom bir fast food lokantasında çalışıyor.
-Tom works in a fast food joint.
- joint
- (Anatomi) oynak
- joint
- mağaza
Biz mağazayı birlikte çalıştırıyoruz.
-We run the store jointly.
- joint
- birleşik
- joint
- ucuz/adi eğlence yeri
- joint
- bağlantı
- joint
- batakhane
- joint
- jointstock companyanonim şirket jointlymüştereken
- joint
- {i} (Botanik) düğüm, boğum
- joint
- çatlak
- joint
- bitişmiş
- joint
- {f} bitiştirmek
- joint
- (Askeri) MÜŞTEREK: Müşterek kullanılan malzeme terimlerinden birine ön takı olarak alındığı zaman, bu terime ait tarif Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri ve Deniz Piyade Sınıfına ait miktarlar toplamını içine alacak genişlikte bir ifade kazanır
- joint
- {i} (Anatomi) eklem, mafsal
- joint
- (fiil) birleştirmek, bitiştirmek, eklemek
- joint
- batakhane/et/ek/eklem
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a place where two or more bones come together in the body teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- joint
a place where two or more bones come together in the body
Heceleme
a place where two or more bones come to·geth·er in the bo·dyTürkçe nasıl söylenir
ı pleys hwer tu ır môr bōnz kʌm tıgedhır în dhi bädiTelaffuz
/ə ˈplās ˈhwer ˈto͞o ər ˈmôr ˈbōnz ˈkəm təˈgeᴛʜər ən ᴛʜē ˈbädē/ /ə ˈpleɪs ˈhwɛr ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈboʊnz ˈkʌm təˈɡɛðɜr ɪn ðiː ˈbɑːdiː/
Resimler
Favoriler