a piece of wood, table, deck, court held, victuals

listen to the pronunciation of a piece of wood, table, deck, court held, victuals
İngilizce - Türkçe

a piece of wood, table, deck, court held, victuals teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

board
ekmek

Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim. - I ordered a new cutting board from a catalog.

board
{f} tahta döşemek
board
not tahtası
board
{i} sofra
board
ilan tahtası
board
oyun tahtası
board
tahtayla kaplamak
board
yönetim kurulu

Mike yönetim kurulunda tek erkek. - Mike is the only man on the board.

Judy yönetim kurulunda tek kadın. - Judy is the only woman on the board.

board
pansiyoner olarak almak/kalmak
board
kalas
board
sahne
board
geminin yanı veya bordası
board
{i} meclis
a piece of
bir parça

Bana bir parça bilgi getirdi. - He brought me a piece of information.

Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var. - I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.

board
{i} kurul

Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı. - Some board members questioned his ability to run the corporation.

Mike yönetim kurulunda tek erkek. - Mike is the only man on the board.

board
{f} pansiyoner
board
{i} kereste, tahta
board
{i} heyet
board
(Avrupa Birliği) idare meclisi, kurul
board
{i} tahta

O, tahtaya bir çivi çaktı. - He drove a nail into the board.

Tahtaya bir not yapıştır. - Stick a notice on the board.

board
{f} pansiyoner olarak kalmak
İngilizce - İngilizce
{n} board