Uzayda hiç kimse senin çığlığını duyamaz.
- In space, no one can hear you scream.
Uzay gizemlerle doludur.
- Space is full of mysteries.
Uzay ve zaman arasında.
- Between space and time.
Tom arabasını park yerinden çıkardı.
- Tom backed his car out of the parking space.
Hava atomları ve molekülleri sürekli egzosferden uzaya kaçmaktadır.
- Air atoms and molecules are constantly escaping to space from the exosphere.
Uzay yürüyüşleri genellikle işe bağlı olarak, beş ve sekiz saat arasında sürer.
- Spacewalks usually last between five and eight hours, depending on the job.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.
- I had to leave out this problem for lack of space.