Büyük şehirler kapkaççılarla doludur.
- A big city is full of snatchers.
Tom hızla Mary'ye yaklaştı ve cüzdanını ondan kapkaç yaptı.
- Tom swiftly approached Mary and snatched her purse from her.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
I heard a snatch of Mozart as I passed the open window.