a piece of secret history

listen to the pronunciation of a piece of secret history
İngilizce - Türkçe

a piece of secret history teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

anecdote
{i} anekdot

Dedemin anekdotlarını seviyorum. - I love my grandfather's anecdotes.

Ben o anekdottan çok etkilendim. - I was very influenced by that anecdote.

anecdote
fıkra

Onun fıkraları hepimizi eğlendirir. - Her anecdotes amuse us all.

anecdote
kısa öykü
anecdote
kısa hikaye

Büyük babam yüzlerce kısa hikaye anlatır. - My grandfather tells hundreds of anecdotes.

a piece of
bir parça

Ben bir parça bagaj satın aldım. - I bought a piece of baggage.

Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var. - I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.

anecdote
Anekdot, kısa hikâye, menkıbe, fıkra
anecdote
{i} hikâye

Büyük babam yüzlerce kısa hikaye anlatır. - My grandfather tells hundreds of anecdotes.

anecdote
(isim) fıkra, hikâye, kısa hikâye, anekdot
İngilizce - İngilizce
{n} anecdote
a piece of secret history

    Heceleme

    a piece of se·cret his·to·ry

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pis ıv sikrıt hîstri

    Telaffuz

    /ə ˈpēs əv ˈsēkrət ˈhəstrē/ /ə ˈpiːs əv ˈsiːkrət ˈhɪstriː/