Tom havaalanında bir güvenlik görevlisidir.
- Tom is a security guard at the airport.
Güvenlik en büyük düşmandır.
- Security is the greatest enemy.
Tom bize Birleşik Devletler hükûmetinin Rusya'nın emniyetini cidden tehdit eden bir silah bağdarlaması icra etmeye gayret ettiğini söyledi.
- Tom has told us that the US government is trying to implement a weapon program that could seriously threaten the security of Russia.
Günün sonunda, hedefler basittir: emniyet ve güvenlik.
- At the end of the day, the goals are simple: safety and security.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
Bir güvenlik depozitosuna ihtiyacın var mı?
- Do you require a security deposit?