a piece of meat that has been cut from an animal carcass

listen to the pronunciation of a piece of meat that has been cut from an animal carcass
İngilizce - Türkçe

a piece of meat that has been cut from an animal carcass teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

cut
{i} kesme

Peyniri bıçakla kesmek kolaydır. - It's easy to cut cheese with a knife.

Makas bir şey kesmez. - The scissors won't cut anything.

cut
maktu
cut
yarma
cut
kesiştirmek
cut
biçme
cut
-e gitmemek
cut
sapmak
cut
parça

O, elmayı iki parçaya ayırdı. - She cut the apple in two.

Tom pastayı altı parçaya böldü. - Tom cut the pie into six pieces.

cut
azaltmak

Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı. - The factory had to cut back its production.

Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun. - Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?

cut
kesinti

Bir elektrik kesintisi vardı. - There's been a power cut.

Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar. - Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.

cut
dilim

O, bir dilim et kesti. - He cut off a slice of meat.

Lütfen pizzayì üç dilim şeklinde kes. - Please cut the pizza into three slices.

cut
yarık
cut
{f} görmezlikten gelmek
cut
{i} tutam
cut
{f} yol açmak
cut
{f} (cut, --ting)
cut
tatsız
cut
{f} biçmek
cut
{f} kırpmak
İngilizce - İngilizce
cut-
cut
a piece of meat that has been cut from an animal carcass

    Heceleme

    a piece of meat that has been cut from an a·ni·mal car·cass

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pis ıv mit dhıt hız bın kʌt fırm ın änımıl kärkıs

    Telaffuz

    /ə ˈpēs əv ˈmēt ᴛʜət həz bən ˈkət fərm ən ˈanəməl ˈkärkəs/ /ə ˈpiːs əv ˈmiːt ðət həz bən ˈkʌt fɜrm ən ˈænəməl ˈkɑːrkəs/