Buzlu bir yama üzerinde kaydım.
- I slipped on an icy patch.
Nehrin yakınındaki bitki örtüsünün sadece birkaç yaması vardı.
- There were only a few patches of vegetation near the river.
Annem pantolonumu yamamak zorunda kaldı.
- My mother had to patch my pants.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.