a piece of cloth that is left over after the rest has been used or sold

listen to the pronunciation of a piece of cloth that is left over after the rest has been used or sold
İngilizce - Türkçe

a piece of cloth that is left over after the rest has been used or sold teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

end
{f} sona ermek

Bir rüyayı yaşıyorsun ve rüya sona ermek üzere. - You are living a dream, and the dream is about to end.

Öyle sona ermek zorunda değil. - It doesn't have to end like that.

end
{f} son vermek

Sami kendi hayatına son vermek istedi. - Sami wanted to end his life.

Onların hararetli tartışmaya bir son vermek için boşuna uğraştı. - He tried in vain to put an end to their heated discussion.

end
son bulmak
end
sona erdirmek

Terörü ekonomi ile sona erdirmek en akıllıca politikaydı. - Bringing terrorism to an end via the economy was a most wise policy.

Fadıl evliliği sona erdirmek istedi. - Fadil wanted to end the marriage.

end
{i} mec. ölüm, son
end
son kısım
end
bitim

Dersin bitimine 10 dakika kaldı. - 10 minutes remained until the end of the lesson.

Dersin bitimine kadar sadece on dakika var. - There are only 10 minutes left until the end of the lesson.

end
{f} bit

Onların tartışması sonunda berabere bitti. - Their argument eventually ended in a draw.

Saat kaçta dersiniz biter? - At what time does your class end?

end
{i} erek
end
{i} akıbet
end
encam
end
{i} kalıntı
end
end onbaş başa
end
tos vuruşu gibi baş başa
end
(Tıp) Son, uç, herhangi bir oluşumun sonu veya ucu
end
baş

İyi başlayan iyi biter. - A good beginning makes a good ending.

O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı. - He tried to kill himself but it ended in failure.

end
(Tekstil) 1. uç 2. son
end
{f} bitirmek, son vermek; bitmek, sona ermek
end
bitme

Tatil bitmek üzeredir. - The vacation is close to an end.

Bu iş iyi bitmeyecek. - This is not going to end well.

İngilizce - İngilizce
end-
remainder
oddment
end
remnant
a piece of cloth that is left over after the rest has been used or sold

    Heceleme

    a piece of cloth that I·s left over af·ter the rest has been used or sold

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pis ıv klôth dhıt îz left ōvır äftır dhi rest hız bın yuzd ır sōld

    Telaffuz

    /ə ˈpēs əv ˈklôᴛʜ ᴛʜət əz ˈleft ˈōvər ˈaftər ᴛʜē ˈrest həz bən ˈyo͞ozd ər ˈsōld/ /ə ˈpiːs əv ˈklɔːθ ðət ɪz ˈlɛft ˈoʊvɜr ˈæftɜr ðiː ˈrɛst həz bən ˈjuːzd ɜr ˈsoʊld/