a piece of canvas that covers the opening at the front of a tent

listen to the pronunciation of a piece of canvas that covers the opening at the front of a tent
İngilizce - Türkçe

a piece of canvas that covers the opening at the front of a tent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fly
{i} uçuş

Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı. - If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.

Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı. - There were a lot of annoying insects flying around.

fly
{i} olta sineği
fly
(Tekstil) uçuntu
fly
uçurmak

Uçurtmalar uçurmak tehlikeli olabilir. - Flying kites can be dangerous.

Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir. - Flying a kite can be dangerous.

fly
uçmak

Paris'e uçmak 500 dolara mal olacak. - It will cost 500 dollars to fly to Paris.

Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim. - If I had wings to fly, I would have gone to save her.

fly
tüymek
fly
-den kaçmak
fly
uçup gitmek
fly
jet gibi gitmek
fly
beysbol vurulup havaya kaldırılan top
fly
{f} kaçmak
fly
{i} açıkgöz
fly
{f} atlayarak aşmak
fly
(fiil) uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak
fly
{f} çok çabuk gitmek
fly
{f} atılmak
fly
(Tıp) İki kanatlı küçük böcek, sinek
fly
sürat regülatorü
fly
{f} firar etmek
İngilizce - İngilizce
fly
a piece of canvas that covers the opening at the front of a tent

    Heceleme

    a piece of can·vas that co·vers the o·pen·ing at the front of a tent

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pis ıv känvıs dhıt kʌvırz dhi ōpınîng ät dhi frʌnt ıv ı tent

    Telaffuz

    /ə ˈpēs əv ˈkanvəs ᴛʜət ˈkəvərz ᴛʜē ˈōpənəɴɢ ˈat ᴛʜē ˈfrənt əv ə ˈtent/ /ə ˈpiːs əv ˈkænvəs ðət ˈkʌvɜrz ðiː ˈoʊpənɪŋ ˈæt ðiː ˈfrʌnt əv ə ˈtɛnt/