a person with many notable or eccentric features

listen to the pronunciation of a person with many notable or eccentric features
İngilizce - Türkçe

a person with many notable or eccentric features teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

character
{i} kahraman
character
cibilliyet
character
haslet
character
özellik

Botanikçi dikkatle ağaçların morfolojik özellikleri kaydetti. - The botanist carefully recorded the morphological characteristics of the trees.

Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir. - These are characteristics of the spoken language.

character
şamatacı
character
ahlaklılık
character
insan

Her zaman insan sarrafıydım. - I've always been a good judge of character.

Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir. - Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.

character
{i} el yazısı
character
alfabe

Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır. - The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.

character
gırgır kimse
character
hususiyet
character
{i} sıfat
character
{i} nitelik
character
{i} isim
character
{i} kişilik

Onda kişilik sorunu var. - She has a character defect.

Tom tipik bir kişilik. - Tom is quite a character.

character
{i} karakter, özyapı
character
garip kişiliği olan kimse
character
{i} (roman, hikâye, oyun v.b.'nde) kişi, şahıs, karakter
character
kişili

Kişiliği babasına benziyor. - His character resembles his father's.

Kişiliğini tamamen değiştirdi. - She has totally changed her character.

character
{i} bonservis
İngilizce - İngilizce
character
a person with many notable or eccentric features

    Heceleme

    a per·son with ma·ny no·ta·ble or ec·cen·tric features

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pırsın wîdh meni nōtıbıl ır îksentrîk fiçırz

    Telaffuz

    /ə ˈpərsən wəᴛʜ ˈmenē ˈnōtəbəl ər əkˈsentrək ˈfēʧərz/ /ə ˈpɜrsən wɪð ˈmɛniː ˈnoʊtəbəl ɜr ɪkˈsɛntrɪk ˈfiːʧɜrz/