a person who reads a publication

listen to the pronunciation of a person who reads a publication
İngilizce - Türkçe

a person who reads a publication teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

reader
{i} okuyucu

Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi. - The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers.

Noktalamanın amacı okuyucuya yardım etmektir. - The purpose of punctuation is to help the reader.

reader
{i} okur

Bilimkurgu okurları varsayımsal senaryolarda ustadırlar. - Sci-fi readers are adept at hypothetical scenarios.

Dergimizin okur sayısı binlercedir. - Our magazine's readership numbers in the thousands.

reader
düzeltmen/kitap/okuyucu
reader
doçent
reader
okuma kitabı
reader
{i} doçent [brit.]
reader
{i} eleştirmen
reader
{i} düzeltmen

Tatoeba kullanıcıları dört İdeal tipik gruba ayrılabilir: okuyucular, yazarlar, çevirmenler ve düzeltmenler. - Tatoeba users can be divided into four ideal-typical groups: readers, authors, translators and proofreaders.

reader
{i} okutman
reader
yayımlanacak eserleri eleştiren kimse
reader
{i} antoloji
reader
(Sosyoloji, Toplumbilim) seçki
İngilizce - İngilizce
reader
a person who reads a publication

    Heceleme

    a per·son who reads a pub·li·ca·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pırsın hu ridz ı pʌblîkeyşın

    Telaffuz

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ˈrēdz ə ˌpəbləˈkāsʜən/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˈriːdz ə ˌpʌblɪˈkeɪʃən/