a person who plays the role of a father in some way

listen to the pronunciation of a person who plays the role of a father in some way
İngilizce - Türkçe

a person who plays the role of a father in some way teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

father
{i} peder

Peder Tom, eski şapelde dua ediyor. - Father Tom is praying in the old chapel.

father
{i} ata

Ben küçükken babam beni havaya atardı. - When I was small, my father used to throw me up in the air.

Mustafa Kemal, birçok kişi tarafından Türk milletinin atası olarak bilinir. - Mustafa Kemal is known by many as the father of the Turkish nation.

father
{f} icat etmek
father
{i} kurucu
father
{i} yaratıcı
father
babalık etmek
father
{f} babası olmak

O, onun babası olmak için yeterince yaşlı. - He is old enough to be her father.

Ben onun babası olmak için yeterince yaşlıyım. - I'm old enough to be her father.

father
{f} baba ol

Tom bir baba olarak tam bir fiyasko. - Tom is a complete failure as a father.

İyi bir baba olup olmayacağım konusunda endişe ediyorum. - I worry about whether I'll be a good father.

father
Cenabı Hak
father
{f} üzerine atmak
father
(isim) baba, papaz, peder, yaratıcı, kurucu, ata
father
icat eden kimse
father
fatherinlaw kayınpeder
father
ihtiyarlar
father
büyükler
father
father of lies şeytan
father
{i} baba, peder
father
father confessor günah çıkaran papaz
father
tanrı

Tanrıların Oğulları, biz kutsal tohumlarız. Bir gün, biz Babamızın olduğu şey olacağız. - Sons of God, we are divine seeds. One day, we will be what our Father is.

Beni yaratan, cennetin babası Tanrı'yı seviyorum. - I love God, Heaven's father, who created me.

father
babalık yapmak
İngilizce - İngilizce
father
a person who plays the role of a father in some way

    Heceleme

    a per·son who plays the role of a Fa·ther in some way

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pırsın hu pleyz dhi rōl ıv ı fädhır în sʌm wey

    Telaffuz

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ˈplāz ᴛʜē ˈrōl əv ə ˈfäᴛʜər ən ˈsəm ˈwā/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˈpleɪz ðiː ˈroʊl əv ə ˈfɑːðɜr ɪn ˈsʌm ˈweɪ/