a person who lays things, such as tiles

listen to the pronunciation of a person who lays things, such as tiles
İngilizce - Türkçe

a person who lays things, such as tiles teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

layer
kat kat kesmek
layer
katmanlara ayırmak
layer
tabaka

Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek. - The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.

Fırtınalar boyanın dış tabakasını aşındırdı. - Storms have abraded the outer layer of paint.

layer
yayıcı
layer
tabakalar halinde yaymak
layer
kat

Üst okyanus derin katmanlardan çok daha fazla ısındı. - The upper ocean has warmed up much more than deeper layers.

Bu sabah kalın bir don katmanı vardı. - This morning there was a thick layer of frost.

layer
bir şey yayan kimse/makine
layer
{i} (Botanik) daldırma, daldırma yöntemiyle daldırılan dal
layer
(fiil) daldırma yapmak, daldırmak, kat kat yapmak
layer
{i} topçu
layer
daldır/tabaka yap
layer
seviye
layer
dal/dişi kuş/tabaka
layer
{f} daldırmak
layer
layer cake arası kremalı kat kat pasta
layer
katman,tabaka
layer
{i} yumurtlayan
layer
(Tıp) Aynı nitelikte hücrelerin oluşturduğu her tarafnıda aynı kalınlığı gösteren hücre veya doku kitlesi, tabaka, kat
İngilizce - İngilizce
layer