a person who is not committed to any one political party

listen to the pronunciation of a person who is not committed to any one political party
İngilizce - Türkçe

a person who is not committed to any one political party teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

independent
{s} bağımsız

Onun o kadar üzerinde titrememelisin. O bağımsız olmayı öğrenmeli. - You shouldn't coddle her so much. She needs to learn to be independent.

Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar. - Those young men are independent of their parents.

independent
{s} özgür

O, akıllı ve özgür bir kız. - She's a smart and independent girl.

Ben daha özgür olmak istiyorum. - I want to be more independent.

independent
{s} hür
independent
{s} serbest
independent
bağımsız olmak

Kendi ayakların üzerinde durmak bağımsız olmak anlamına gelir. - To stand in your own feet means to be independent.

Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar. - Teenagers want to be independent of their parents.

independent
independentlybağımsız olarak
independent
birbirini etkilemeden
independent
{s} maddi yönden bağımsız
independent
{s} başına buyruk

Oğlum her zaman çok başına buyruktu. - My son has always been very independent.

Büyük annem başına buyruk birisidir. - My grandma is a very independent person.

independent
{s} (ekonomik açıdan) bağımsız, kendi geliri ile geçinebilen
independent
{s} kendi geçimini sağlayan
independent
(Askeri) MÜSTAKİL GEMİ: Donanma kontrolu altında tek başına ve bir harp gemisinin refakati olmaksızın seyreden bir ticaret gemisi
independent
bağımsız kimse
independent
kendi geliri ile geçinebilen
İngilizce - İngilizce
independent
a person who is not committed to any one political party

    Heceleme

    a per·son who I·s not com·mit·ted to a·ny one po·li·ti·cal par·ty

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pırsın hu îz nät kımîtıd tı eni hwʌn pılîtıkıl pärti

    Telaffuz

    /ə ˈpərsən ˈho͞o əz ˈnät kəˈmətəd tə ˈenē ˈhwən pəˈlətəkəl ˈpärtē/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ɪz ˈnɑːt kəˈmɪtəd tə ˈɛniː ˈhwʌn pəˈlɪtəkəl ˈpɑːrtiː/