Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a person who does not possess superhuman abilities

listen to the pronunciation of a person who does not possess superhuman abilities
İngilizce - Türkçe

a person who does not possess superhuman abilities teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ordinary
{s} normal

Normal su kullanmak zamanla buhar deliklerini tıkayacak mineral birikmesine sebep olacağı için buharlı ütülerde her zaman damıtılmış su kullan. - Always use distilled water in steam irons because using ordinary water will cause a mineral build-up over time that will clog the steam holes.

ordinary
basbayağı
ordinary
her zamanki
ordinary
yalın
ordinary
olağan

Tom olağandışı bir şey olduğunun farkında değildi. - Tom wasn't aware that anything out of the ordinary had occurred.

Tom olağan dışı bir şey görmediğini söyledi. - Tom said he didn't see anything out of the ordinary.

ordinary
sıradan

Bu sıradan bir yetenek değildir. - This isn't any ordinary ability.

O sıradan bir öğrenci değil. - She is no ordinary student.

ordinary
{s} adi
ordinary
{i} lokanta [brit.]
ordinary
{i} değişmez kurallar (katolik kilisesi)
ordinary
ordinarinessbayağılık
ordinary
{s} bayağı
ordinary
{i} yetkili makam
ordinary
Katolik kilisesinde ayinin değişmez kısmı
ordinary
{s} olağan, alışılmış, her zamanki, normal, tipik: his ordinary way of speaking her
ordinary
(isim) alışılmış şey, olağan şey, yetkili makam, orta halli yemek [brit.], lokanta [brit.], değişmez kurallar (katolik kilisesi)
ordinary
{s} tipik
ordinary
{i} orta halli yemek [brit.]
ordinary
(sıfat) bayağı, sıradan, alelâde, tipik, olağan, normal, alışılagelmiş, adi
İngilizce - İngilizce
ordinary
a person who does not possess superhuman abilities

    Heceleme

    a per·son who does not pos·sess su·per·hu·man abilities

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pırsın hu dîz nät pızes supırhyumın ıbîlıtiz

    Telaffuz

    /ə ˈpərsən ˈho͞o dəz ˈnät pəˈzes ˌso͞opərˈhyo͞omən əˈbələtēz/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː dɪz ˈnɑːt pəˈzɛs ˌsuːpɜrˈhjuːmən əˈbɪlətiːz/