Bu biraz modaya uygun ama fiyat çok yüksek.
- It's sort of fashionable, but the price is too high!
Eski kıyafetlerini daha modaya uygun hale getirmek için değiştirdi.
- She altered her old clothes to make them look more fashionable.
O her zaman moda kıyafetler giyer.
- She always wears fashionable clothes.
Mağazamız, geniş bir skalada modaya uygun elbise satmaktadır.
- Our store sells a wide range of fashionable clothes.
Tom her zaman şık kıyafetler giyer.
- Tom always wears fashionable clothes.