a person who administers the rules of the game of gridiron on the field

listen to the pronunciation of a person who administers the rules of the game of gridiron on the field
İngilizce - Türkçe

a person who administers the rules of the game of gridiron on the field teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

official
memur

Gümrük memurları kutuları inceledi. - The customs officials examined the boxes.

Memur bir park yeri alma ricasının reddedildiğini Bob'a bildirdi. - The official informed Bob that his request for a parking permit had been rejected.

official
resmi

Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur. - The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.

Tayca, Tayland'ın resmi dilidir. - Thai is the official language in Thailand.

official
yetkili

Kanadalı yetkililer, her insanın malzemelerini tarttı. - Canadian officials weighed the supplies of each man.

Yetkililerin yasağı kaldırmasını rica etti. - He asked the officials to lift the ban.

official
(isim) memur
official
(Tıp) ofisiyal
official
resmi memur
official
görevli

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu. - The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.

Tom bir kamu görevlisidir. - Tom is a public official.

official
(Spor) hakem
official
resmi yetkili
official
(Kanun) resmi sıfatı haiz
official
memurlar

Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi. - The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.

Bazı memurlara rüşvet verilmiş olabilir. - Some officials may have been corrupted.

official
(Tıp) Tıp heyeti tarafından tasdik ve kabul olunmuş (ilaç), officialis
official
memuriyete ait
official
kırtasiyecilik
official
{s} devlet

Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi. - The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.

Bu devlet memurları rüşvetçidir. - These government officials are corrupt.

official
officiallyresmen
official
officialdom memur sınıfı
official
memura yakışır
İngilizce - İngilizce
official
a person who administers the rules of the game of gridiron on the field

    Heceleme

    a per·son who administers the Rules of the game of grid·i·ron on the field

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pırsın hu ädmînîstırz dhi rulz ıv dhi geym ıv grîdayırn ôn dhi fild

    Telaffuz

    /ə ˈpərsən ˈho͞o adˈmənəstərz ᴛʜē ˈro͞olz əv ᴛʜē ˈgām əv ˈgrədˌīərn ˈôn ᴛʜē ˈfēld/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ædˈmɪnɪstɜrz ðiː ˈruːlz əv ðiː ˈɡeɪm əv ˈɡrɪdˌaɪɜrn ˈɔːn ðiː ˈfiːld/