a person or thing that cleans

listen to the pronunciation of a person or thing that cleans
İngilizce - Türkçe

a person or thing that cleans teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

cleaner
{i} temizleyici

Sen beni temizleyici dükkanına götürdün. - You took me to the cleaners.

Boru temizleyicileri boruları temizlemek için kullanılır. - Pipe cleaners are used for cleaning pipes.

cleaner
{i} temizlikçi

Tom'un masası o kadar dağınıktı ki, temizlikçi odayı temizlemeyi reddetti. - Tom's desk was so untidy that the cleaner refused to clean the room.

Sadece temizlikçiler toplantı odasına girmeye yetkilidir. - Only cleaners are authorized to enter into the meeting room.

cleaner
temizleyici/temizlikçi
cleaner
temizlik işçisi
cleaner
(Kâğıt selüloz sektörü, Kâğıt makinesi) Kademe, kum tutucu
cleaner
{i} silgi
cleaner
{i} temizleyici madde
cleaner
{i} temizlik maddesi
cleaner
vacuum cleaner elektrik süpürgesi
cleaner
{i} kuru temizleyici

Ceketimi kuru temizleyiciye götürür müsün? - Would you take my jacket to the cleaners?

Elbisemi bir kuru temizleyiciye göndermek istiyorum. - I'd like to send my dress to a dry cleaner.

İngilizce - İngilizce
cleaner
a person or thing that cleans

    Heceleme

    a per·son or thing that cleans

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pırsın ır thîng dhıt klinz

    Telaffuz

    /ə ˈpərsən ər ˈᴛʜəɴɢ ᴛʜət ˈklēnz/ /ə ˈpɜrsən ɜr ˈθɪŋ ðət ˈkliːnz/