Onlar parlak renkli kurbağalar olduğunu söylüyorlar fakat ben onları asla görmedim.
- They say there are bright-colored frogs, but I've never seen them.
Bu çayır kurbağa doludur.
- This meadow abounds in frogs.
Bir kurbağayı bir kara kurbağasından ayırt edemem.
- I can't tell a frog from a toad.
Bir kurbağayı bir kara kurbağasından ayırt edemiyorum.
- I can't distinguish a frog from a toad.
Galyalıların ordusu fethedildi.
- The army of the Gauls was conquered.
Belçikalılar tüm Galyalıların en güçlüsü idi.
- The Belgians were the strongest of all the Gauls.