Dün yeni bir kişisel bilgisayar satın aldım.
- I bought a new personal computer yesterday.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
- The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
Hiçbir şey bir şahıs olmak kadar zor değil.
- Nothing is as difficult as becoming a person.
Tom kötü bir şahıs değil.
- Tom isn't a bad person.
Tom her zaman gülümseyen bir tiptir.
- Tom is the type of person who always smiles.
Tom kesinlikle sözünden dönecek bir insan tipi gibi görünmüyor.
- Tom certainly doesn't seem like the kind of person that would back down.
Vergiden muaf eşyaların var mı?
- Do you have any tax-free articles?
Bu eşyaları çok yüksek bir fiyata satın aldı.
- You bought these articles at too high a price.
Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır.
- Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice.
Bir bireyin sevgisini kabul et.
- Accept a person's love.
Bu mallar gümrük vergisinden muaftır.
- These articles are all exempt from duty.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
- The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
Kişiliksiz kadınlardan hoşlanmıyorum.
- I don't like women without personalities.
Tom sempatik bir adam.
- Tom is a likeable person.
Donald Trump ünlü bir iş adamıdır.
- Donald Trump is a famous business person.
Bir makale yazıyorum.
- I am writing an article.
Makale Fransızca yazılmış.
- The article was written in French.
O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
- That's the computer he used to write the article.
Bu makale hakkında düşündüklerini lütfen bana söyle.
- Please tell me what you think about this article.
İsimler, zamirler, fiiller, sıfatlar, zarflar, makaleler, edatlar, bağlaçlar, ve ünlemler İngilizcede konuşma parçalarıdır.
- Nouns, pronouns, verbs, adjectives, adverbs, articles, prepositions, conjunctions, and interjections are the parts of speech in English.
Mağazayı pek çok kişiye sordum, ancak kimse onu duymamıştı.
- I asked many persons about the store, but no one had heard of it.
Duygulu bir kimseyim, bilirsin.
- I am a sensitive person, you know.
O iyi bir insan değil.
- He is not a good person.
Sen kötü bir insansın.
- You are a mean person.
Bizzat git ve onunla görüş.
- Go and see him in person.
Bizzat görünmek zorundasın.
- You have to appear in person.
O dilde bilimsel bir yazı okudum ve neredeyse her şeyi anladım ama başlangıç seviyesindekiler için yazılmış bir hikayeyi okumaya çalıştığımda hiçbir şey anlamadım.
- I read an academic article in that language and understood almost everything, but when I tried reading a story for beginners I understood nothing.
Çantasında çeşitli şeyler var.
- There are a variety of articles in her purse.
Japonya umarım anayasasının 9. maddesine uyar.
- I hope that Japan will abide by Article 9 of her Constitution.
Sözleşme maddesini yine oku.
- Read the article again.
Vücut kitle endeksi 25 ile 29 arasında olan bir kişi kilolu olarak düşünülmektedir.
- A person with a BMI of 25 to 29 is considered overweight.
Ebola vücut sıvıları yoluyla insandan insana yayılır.
- Ebola spreads from person to person through bodily fluids.
Güzellik bir kişinin karakteri hakkında bir şey söylemez.
- Beauty doesn't say anything about the character of a person.
Adın karakterini etkiliyor.
- Your name affects your personality.
He had to focus on the mission, staying alive and getting out, not on the sexy number rubbing up against him.
THE favourable reception the Orrery has met with from Perſons of the firſt diſtinƈtion, and from Gentlemen and Ladies in general, has induced me to add to it ſeveral new improvements in order to give it a degree of Perfeƈtion; and diſtinguiſh it from others ; which by Piracy, or Imitation, may be introduced to the Public.
By common law a corporation or a trust is legally a person.
Meanwhile, the dazed Sullivan, dressed like a bum with no identification on his person, is arrested and put to work on a brutal Southern chain gang. — New York Times, 2004.
Where is the person?.
Ken appears a friendly person.
- Ken appears to be a friendly person.
You can't judge a person if you don't know him well.
- You cannot judge a person if you don't know him well.
... just kind of try to hide from it and be the bigger person. ...
... they collaborate with a bigger person. ...