İngilizce - Türkçe
a period of time spent in a place teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- stay
- kalmak
Ben bütün gün yatakta kalmak zorunda kaldım.
-I had to stay in bed all day.
Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
-I'd like to stay one more night. Is that possible?
- stay
- {i} engel
- stay
- {i} balina: collar stay yaka balinası. corset stay
- stay
- {f} ikamet etmek
- period of time
- zaman periyodu
- period of time
- süre
O belirsiz bir süre için bir akıl hastanesine gönderildi.
-She was sent to a psychiatric hospital for an indefinite period of time.
Dan çok kısa bir süre için Linda'yla flört etti.
-Dan dated Linda for a very short period of time.
- stay
- (Tekstil) sağlamlaştırma parçası
- stay
- açlığı bastırmak
- stay
- yavaşlatmak
- stay
- dayamak
- period of time
- zaman dilimi
- stay
- geçiştirmek
- stay
- bastırmak
- stay
- erteleme
- stay
- ertelemek
- a period of
- bir dönemi
- stay
- {f} sabitlemek
- stay
- sürdürüp tamamlamak
- stay
- {f} oyalanmak
- stay
- (fiil) kalmak, durmak, ikamet etmek, beklemek, oyalanmak, dayanmak, durdurmak, alıkoymak, bırakmamak, önlemek, ertelemek, sabitlemek, germek
- stay
- {f} önlemek
- stay
- in stays tiramola
- stay
- {f} germek
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a period of time spent in a place teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- stay
- period of time
- an amount of time; "a time period of 30 years"; "hastened the period of time of his recovery"; "Picasso's blue period"
- period of time
- {i} amount of time, length of time
- period of time
- a while
İlgili Terimler
a period of time spent in a place
Heceleme
a pe·ri·od of time spent in a placeTürkçe nasıl söylenir
ı pîriıd ıv taym spent în ı pleysTelaffuz
/ə ˈpərēəd əv ˈtīm ˈspent ən ə ˈplās/ /ə ˈpɪriːəd əv ˈtaɪm ˈspɛnt ɪn ə ˈpleɪs/
Resimler
Favoriler