a period of euphoria due to an intake of drugs

listen to the pronunciation of a period of euphoria due to an intake of drugs
İngilizce - Türkçe

a period of euphoria due to an intake of drugs teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

high
{s} önemli

O lisede, spor, derslerden daha önemlidir. - At that high school, sports is more important than academics.

Bu, günümün önemli olayıydı. - This was the highlight of my day.

high
uyuşturucu etkisi altında
high
{s} sarhoş
high
on high gökte
high
taşkın (neşe)
high
barometrenin yüksek olduğu bölge
high
öfkelenmek
high
fahiş (fiyat)
high
yüksek derece

Üniversite ona en yüksek dereceyi bahşetti. - The university conferred its highest degree on him.

Eroin yüksek derecede bağımlılık yapar. - Heroin is highly addictive.

high
doruk

Fiyatlar on üç yılın doruk noktasına çıktı. - Prices have reached a 13-year high.

Everest dağının doruk noktası dünyada en yüksek noktadır. - The peak of mount Everest is the highest spot in the world.

high
mutluluk
high
coşku
high
büyük heyecan
high
yükseğe

Hiçbir kuş gereğinden çok yükseğe uçmaz, eğer ki kendi kanatlarıyla uçuyorsa. - No bird soars too high if he soars with his own wings.

Siz ne kadar yükseğe sıçrayabilirsiniz? - How high can you jump?

high
(sıfat) yüksek, yukarı, uyuşturucu almış, üst, büyük, şiddetli, aşırı, önemli, soylu, yüce, ileri, üstün, neşeli, sarhoş, uçmuş, esrarın etkisinde
high
{s} aşırı
high
{s} üstün

Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır. - This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.

Egzosfer atmosferin en üst tabakasıdır. 10.000 kilometreye kadar termosferin üstünden uzanır. - The exosphere is the highest layer of the atmosphere. It extends from the top of the thermosphere up to 10,000 kilometers.

high
{s} yüce
high
{s} kibirli, kendini beğenmiş
high
{i} uçma

Hiçbir kuş gereğinden çok yükseğe uçmaz, eğer ki kendi kanatlarıyla uçuyorsa. - No bird soars too high if he soars with his own wings.

İngilizce - İngilizce
high
a period of euphoria due to an intake of drugs

    Heceleme

    a pe·ri·od of eu·pho·ri·a due to an in·take of drugs

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pîriıd ıv yufôriı dyu tı ın înteyk ıv drʌgz

    Telaffuz

    /ə ˈpərēəd əv yo͞oˈfôrēə ˈdyo͞o tə ən ˈənˌtāk əv ˈdrəgz/ /ə ˈpɪriːəd əv juːˈfɔːriːə ˈdjuː tə ən ˈɪnˌteɪk əv ˈdrʌɡz/