a peak; the top of a mountain

listen to the pronunciation of a peak; the top of a mountain
İngilizce - Türkçe

a peak; the top of a mountain teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

summit
{i} pol. zirve, zirve toplantısı
summit
dağ zirvesi
summit
en üst aşama
summit
dağ başı
summit
zirve toplantısı

Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor. - The whole world is watching the summit conference.

Zirve toplantısı dünya barışına katkı yaptı. - The summit conference made a contribution to the peace of the world.

summit
uç
summit
{i} zirve

Sonunda, zirveye ulaştık. - At last, we reached the summit.

Dağcı zirve için yola çıktı. - The mountaineer set out for the summit.

summit
en yüksek nokta veya derece
summit
{i} doruk
summit
summit meeting zirve konferansı
summit
{i} tepe nokta
summit
evç
summit
(Askeri) ZİRVE: Bir merminin topla hedef arasında katettiği yolda deniz seviyesine göre ulaştığı en yüksek nokta; topun yüksekliğine azami ordinatının toplamı
İngilizce - İngilizce
summit
a peak; the top of a mountain